13 October 2024

ABAD'ın 19 Eylül 2024 Tarihli Kararı: Booking Sözleşmelerindeki Fiyat Sınırlamalarının AB Rekabet Hukukuna Uygunluğu



   
Emriye Özlem Şeker, Dr. Öğretim Üyesi, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Avrupa Birliği Hukuku Anabilim Dalı

 

Fotoğraf: Wikimedia Commons

 

Giriş

Avrupa Birliği Adalet Divanı (Adalet Divanı, “ABAD/Divan”) 19 Eylül 2024 tarihinde Case C-264/23,  Booking.com BV and Booking.com (Deutschland) davasındaki kararını açıkladı. Divan bu kararla Booking’in çevrimiçi aracılık hizmetleri için otellerle yaptığı sözleşmelere koyduğu En Çok Kayrılan Müşteri koşullarının (“EKM”, parity clauses) AB rekabet hukukuna aykırı olduğuna hükmetti. Bu karar kapsamında ayrıca dikey anlaşmalar bakımından ilgili pazar tanımının çevrimiçi aracılık hizmetleri açısından nasıl değerlendirileceğine ilişkin önemli belirlemelerde de bulunuldu.

Booking, otellerle yaptığı sözleşmelere koyduğu EKM’lerle otellerin kendi satış kanalları veya üçüncü taraflarca işletilen satış kanalları (diğer çevrimiçi aracılık platformları) aracılığıyla Booking.com'da sunulan fiyatlardan daha düşük fiyatlarla oda sunmasını yasaklamıştır. Booking’in ileri sürdüğü, EKM’lerin bu sözleşmelerin tali unsurları olarak AB rekabet hukuku kuralları, ABİHA md. 101/1, dışında kaldığı iddiası bu kararla reddedilmiştir.

Booking ayrıca sözleşmelerdeki bu koşulların AB rekabet hukuku bakımından ABİHA md. 101/3’teki istisnalar kapsamında kaldığını ileri sürmüştür. Divan bu istisnanın uygulanmasına ilişkin ( 2022 yılından itibaren mülga) 330/2010 sayılı Tüzük md. 3’te belirtilen ilgili pazar ve pazar payının çevrimiçi aracılık hizmetleri bakımından nasıl değerlendirileceğini ele almıştır.

Karar çevrimiçi aracılık hizmetleri kapsamında EKM’lerin AB rekabet hukukuna uyumu ve çevrimiçi aracılık hizmetlerinde ilgili pazarın nasıl tanımlanacağı sorularını cevaplaması bakımından önemli görülmüştür.

Bu blog yazısı, Adalet Divanı’nın ön karar başvurusu neticesinde verdiği bu kararı uyuşmazlığın arka planı, kararda öne çıkan sorular ve kararın kısa değerlendirmesi başlıkları altında ele alacaktır.

 

Kararın Arka Planı

Booking.com BV, Amsterdam’da Hollanda hukukuna göre 1996 yılında kurulmuş bir şirkettir ve çevrimiçi platformu aracılığıyla dünya çapında konaklama rezervasyonu için aracılık hizmeti sunmaktadır. Şirketin diğer üye devletlerde de şubeleri bulunmaktadır (para. 11).  Booking, 2006 yılında Almanya pazarına girmiş ve otellerle yaptığı sözleşmelere EKM’ler koymuştur (para. 14). Alman rekabet kurumu (Bundeskartellamt), 2013 tarihinde başka bir aracılık şirketi hakkında verdiği kararda bu koşulların AB ve Alman rekabet hukukuna aykırı olduğunu belirtmiştir (para. 15). Bu kararı takiben 2013 yılında Alman rekabet kurumu Booking’in EKM’leri ile ilgili de soruşturma başlatmıştır (para. 16).

2015 yılında Booking otellerin tüm diğer mecralarda daha düşük fiyat teklif etmesini yasaklayan “geniş EKM” koşullarını değiştirerek sadece otellerin kendi satış kanallarında daha düşük fiyat teklif edebilmesini yasaklayan “dar EKM” koşullarını getirmiştir (para. 18). Alman rekabet kurumu dar EKM’lerin de AB ve Alman rekabet hukukuna aykırı olduğunu değerlendirerek Booking’in bu koşullarının da sonladırılması gerektiğine karar vermiştir (para. 19).  Düsseldorf Yüksek Bölge Mahkemesi (Oberlandesgericht Düsseldorf), Booking’in temyizi üzerine verdiği Haziran 2019 tarihli kararında dar EKM’lerin rekabeti kısıtlamadığına, Booking’in adil bir ücret alabilmesi için bunların gerekli olduğuna; aksi halde otellerin Booking hizmetleri üzerinden bedavacılık (free-riding) yapabileceğine hükmetmiştir (para. 20). Bu karar Alman Federal Mahkemesi (Bundesgerichtshof) tarafından 2021 yılında bozulmuştur (para. 22). 2020 yılında Alman oteller birliği Berlin Eyalet Mahkemesine (Landgericht Berlin) başvurarak EKM’ler nedeniyle uğradıkları zararın tazminini talep etmiştir (para. 21).

Booking, Ekim 2020’de Hollanda’da açtığı dava ile EKM’lerin ABİHA md. 101’i ihlal etmediğinin ve asıl uyuşmazlıktaki davalı otellerin bu klozlar sebebiyle bir zarara uğramadığının tespit edilmesini talep etmiştir (para. 23).

Bu kapsamda Hollanda mahkemesi ABAD’a şu iki soruyu yöneltmiştir (para. 28):

    1. Geniş ve dar EKM’ler ABİHA md. 101 kapsamında tali kısıtlama oluşturur mu?

  2. 330/2010 sayılı Tüzük’ün uygulanması halinde konaklama rezervasyonlarına çevrimiçi aracılık yapan şirketlerle ilgili pazar nasıl belirlenecektir?

 

Karar

Birinci Soru: Çevrimiçi aracılık şirketi ile oteller arasındaki sözleşmede yer alan  geniş ve dar EKM’ler tali unsur olarak ABİHA md. 101/1’in kapsamı dışında yorumlanabilir mi?

Divan EKM’leri ABİHA md. 101/1 kapsamında incelemeden önce tali unsurların bu maddeye istisna olarak kabul edilmesine ilişkin içtihadı kısaca özetlemiştir. ABİHA md. 101, AB rekabet hukukunun temellerini oluşturan iki maddeden (diğeri ABİHA md. 102) biridir ve teşebbüslerin rekabeti bozucu her türlü işlemini yasaklamaktadır. ABAD’ın yerleşik içtihadı uyarınca asıl işlem veya faaliyetin ayrılamaz bir parçasını oluşturan ve rekabeti ihlal edici nitelikteki “tali unsur”, asıl işlem için gerekli ve orantılı olması halinde ABİHA md. 101/1 kapsamında değerlendirilmez (para. 51-52).

Tali unsur/kısıtlama olarak değerlendirilmenin ilk koşulu “gereklilik”tir. Buna göre rekabet kurallarına uygun asıl işlem veya faaliyet tali unsur olmadan sunulamamalıdır (para. 53). Tali olduğu iddia edilen unsurun olmaması halinde asıl işlem/faaliyetin daha zor veya daha az karlı olması halinde bu “objektif gereklilik” kriteri sağlanmamış olacaktır (para. 53). İkinci koşul ise “orantılılık”tır. Eğer tali olduğu iddia edilen unsurun rekabeti daha az kısıtlayan gerçekçi alternatifleri varsa bu koşul karşılanmamış olacaktır (para. 54).

Divan ayrıca, ABİHA md. 101/1 ile 101/3 farkına da kısaca değinmektedir. ABİHA md. 101/3, genel olarak, rekabeti kısıtlayan anlaşmaların tüketicilere fayda sağlamaları ve piyasa verimliliğini arttırması durumunda ABİHA md. 101/1’deki kuraldan istisna tutabileceğini düzenler. Divan ABİHA md. 101/3 kapsamındaki istisnaların değerlendirilmesinin bir anlaşmanın rekabeti teşvik eden ve rekabeti kısıtlayan etkilerinin dengelenmesi testini içerdiğini belirtmiştir. ABİHA md. 101/1 kapsamına getirilen tali unsur istisnası ise bu tür bir denge testi içermemektedir (para. 55). ABİHA md. 101/1 kapsamındaki tali unsur, Divan tarafından belirlenen ilkeler doğrultusunda üye devlet mahkemesince yapılacak soyut ve genel nitelikte olan ve maddi bir inceleme gerektirmeyen değerlendirme sonunda karara bağlanacaktır (para. 58).

Divan ardından bu esaslar ışığında Booking sözleşmelerinde geçen EKM’lerin ABİHA md. 101/1 kapsamında tali unsur olup olmadığını değerlendirmeye geçmiştir. İlk olarak buradaki asıl işlem olan çevrimiçi aracılık faaliyeti rekabet açısından nötr, ve hatta pozitif olarak değerlendirilmiştir (para. 59). Zira bu gibi platformlar sayesinde tüketiciler geniş aralıkta konaklama teklifine ulaşabilmekte bu teklifleri karşılaştırabilmekte; oteller ise daha yüksek görünürlüğe ve potansiyel müşterilere ulaşabilmektedir (para. 59). ABAD bu işlemlerde geçen geniş EKM ve onun rekabeti daha az kısıtlayan versiyonu dar EKM’lerin gereklilik ve orantılılık koşullarını sağlamadığını belirtmiştir (para. 61 ve 63). Zira otellerin Booking faaliyetlerinden karşılıksız olarak faydalanması ve Booking’in yatırımlarını koruması amacıyla getirilen rekabeti kısıtlayıcı etkiye sahip bu maddeler asıl faaliyetin gerçeklemesi için gerekli değildir (para. 62-64). Divan burada, ilgili pazardaki rekabet durumunu değerlendiren ABİHA md. 101/3’ün aksine, söz konusu kısıtlamanın asıl işlemin uygulanması açısından vazgeçilmez olup olmadığına bakılacağını tekrar belirtmiştir (para. 66). Ardından da ABİHA md. 101/1 kapsamında tali unsur kabul edilen kısıtlamalara içtihattan örnek verilmiştir (para. 68-71)

ABAD ayrıca, EKM’lerin yokluğu halinde Booking gelirlerinde yaşanacak azalmanın tali  unsur olarak tanımlanmak için yeterli olmayacağını belirtmiştir (para. 72). Zira gelirleri arttırma veya işlemi daha başarılı hale getirme ve bedavacılığı önleme amacını taşıyan unsurlar ABİHA md. 101/1 değil, ancak ABİHA md. 101/3 kapsamında bir değerlendirmenin konusu olabilir (para. 73). Ayrıca EKM’lerin yasaklandığı üye devletlerde Booking hizmetlerinin sorunsuz devam etmesi de “gereklilik” unsurunun sağlanmamasına dayanak olarak gösterilmiştir (para. 74).

Dolayısıyla çevrimiçi aracılık platformları ile oteller arasında yapılan sözleşmelere konan geniş veya dar EKM’lerin “tali unsur/kısıtlama” olarak ABİHA md. 101/1’den istisna tutulamayacağına hükmedilmiştir (para. 75).


İkinci Soru: Çevrimiçi aracılık hizmetleri bakımından ilgili pazar ve pazar oranı nasıl belirlenecektir?

ABAD ikinci soru altında dava konusu çevrimiçi aracılık hizmetlerinin ABİHA md. 101/3 kapsamında rekabet hukukuna uygun kabul edilebilmesi için gerekli koşullardan biri değerlendirmiştir. Dikey anlaşmaların rekabet hukukuna uygunluğu değerlendirmesindeki özel düzenleme 330/2010 sayılı Tüzük’tür. Bu Tüzük md. 3/1 uyarınca dikey anlaşmaların ABİHA md. 101/3 istisnalarına girmesinin koşulu bu anlaşmaları yapan teşebbüsün ilgili pazardaki payının %30’u geçmemesidir.

ABAD ilk olarak “ilgili pazar”a ilişkin içtihadına atıf yapmıştır (para. 82). Buna göre “ilgili pazar”, pazarın bir parçası olan mal veya hizmetler arasında etkin rekabet olabileceğini ima eder. Bu da, aynı pazardaki tüm mal veya hizmetler arasında belirli bir kullanım açısından yeterli bir ikame edilebilirlik derecesi bulunmasını gerektirir. Bu ikame edilebilirlik veya yerini alabilirlik, yalnızca söz konusu mal ve hizmetlerin nesnel özellikleriyle değerlendirilmez. Rekabet koşulları ve piyasanın arz-talep yapısı da göz önünde bulundurulmalıdır. Divan daha sonra bu içtihadını dava konusu çevimiçi aracılık hizmetlerine uygulamıştır. Buna göre diğer aracılık hizmetleri türlerinin ve diğer satış kanallarının, bir yandan bu aracılık hizmetlerine yönelik konaklama sağlayıcılarından, diğer yandan da nihai müşterilerden gelen talep açısından aracılık hizmetleriyle ikame edilip edilemeyeceğinin incelenmesi gerekmektedir. (para. 85). Ulusal mahkemenin ilgili pazarı belirlemek için çevrimiçi aracılık hizmetleri ile diğer satış kanalları arasında gerçek bir ikame edilebilirlik olup olmadığını belirlemesi yeterlidir. Bu kanalların farklı özelliklere sahip olmalarına ve otel hizmeti tekliflerini arama ve karşılaştırma açısından aynı işlevleri sunup sunmamalarına bakılmasına gerek yoktur (para. 86). Bu kapsamda her tür bilgi ulusal mahkeme tarafından değerlendirilecektir (para. 87).

 

Değerlendirme

Divan’ın bu Booking kararı ile birlikte geniş veya dar EKM’lerin tali kısıtlayıcı unsur olarak ABİHA md. 101/1 kapsamı dışında olduğu savunması artık AB’de ileri sürülemeyecektir. Zira kararda da belirtiği üzere bir çok AB üyesi devlet bu klozları yasaklamaktadır. Karar ile birlikte artık bu konuda AB düzeyinde bir uyumlaştırmanın sağlanmasının önü açılmıştır. Buna en sevinen grubun da Booking ile sözleşme yapan oteller olduğu görülmektedir.

Bu koşulların tüm AB rekabet hukuku kurallarına aykırı olduğu ise söylenemez. Zira, en azından dar EKM’lerin, ABİHA md. 101/3 altında haklı gösterilebilmeleri ABAD kararında da belirtilen kriterlere göre hala mümkündür.

Son olarak, Booking’in 1 Kasım 2022’de yürürlüğe giren AB Dijital Pazarlar Yasası (Digital Markets Act, “DMA”) altındaki statüsü kapsamında EKM’lerin yerini belirtmekte de fayda görülmektedir. Nitekim Komisyon 13 Mayıs 2024 tarihinde Booking’i DMA’ya göre eşik bekçisi (“gatekeeper”) olarak belirlemiştir. Bu belirleme ile Booking’e DMA’daki gatekeeper yükümlülüklerine uyum sağlamak için 6 aylık bir süre tanınmıştır. Bu yükümlülüklerden biri de geniş ve dar EKM koşullarının kaldırılmasıdır (DMA md. 5/3). Karar bu nedenle zamanlama açısından da yerinde bulunmuştur.

 

Bu yazıya atıf için: Emriye Özlem Şeker, “ABAD’ın Booking Sözleşmelerinde Geçen Fiyat Sınırlamalarının AB Rekabet Hukukuna Uygunluğuna İlişkin 19 Eylül 2024 Tarihli Kararı”, Yaşayan AB Hukuku Blogu, 14/10/2024, Link: https://yasayanabhukuku.blogspot.com/2024/10/abadn-19-eylul-2024-tarihli-karar.html

 

Anahtar Kelimeler:

Rekabet hukuku, En Çok Kayrılan Müşteri, çevrimiçi aracılık hizmetleri, tali unsur, Dijital Pazarlar Yasası

Keywords:

Competition law, price parity clauses, online intermediation services, ancillary restraint, Digital Markets Act

 

No comments:

Post a Comment