Fotoğraf bilgileri: ChatGPT (OpenAI) tarafından oluşturulmuştur.
Esra Demir, Dr. Öğr. Üyesi,
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Bilişim ve Teknoloji Hukuku Anabilim Dalı
Giriş
Bilimsel ve teknolojik ilerlemeler karşısında, geleneksel yasa yapım tekniklerinin düzenlemeye tabi alanların ihtiyaçlarını yeterince karşılayamaz hale gelmesiyle, düzenleme konusunda yenilikçi yaklaşımların benimsenmesi kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu yenilikçi yaklaşımlar kapsamında, kamu sektörü ile özel sektör arasında iş birliği gerektiren araçlar düzenleme mekanizmalarına dahil edilmeye başlanmıştır. 1980’lerde Avrupa Birliği (AB) düzenlemelerine standartların dahil edilmesi bu bağlamda değerlendirilebilecektir. Günümüzde ise standartlar, AB dijital düzenlemelerinde yaygın olarak kullanılan bir araç haline gelmiştir. Ancak geleneksel olarak esnek hukuk aracı olan ve bağlayıcılığı bulunmayan standartların düzenleyici mekanizmaya dahil edilmesi, hukuki etkisine dair tartışmaları da beraberinde getirmiştir. Özellikle Komisyon’un talebiyle Avrupa Standardizasyon kuruluşları tarafından hazırlanan ve referansları AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanan uyumlaştırılmış standartların hukuki etkisi ve bu standartlara erişim konusu güncel tartışmaların merkezinde yer almaktadır.
Bu blog yazısının amacı, AB yapay zeka (YZ) düzenlemesinde (2024/1689 sayılı Tüzük) öngörülen uyumlaştırılmış standartların hukuki etkisini göz önüne alarak, telif hakkı ile korunan bu standartlara erişim hakkını ele almaktır. Bu bağlamda yazı, Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın (ABAD) 2024 yılında verdiği C-588/21 P - Public.Resource.Org ve Right to Know v. Komisyon ve Diğerleri kararı (Public.Resource.Org kararı) ışığında uyumlaştırılmış standartların hukuki etkisine ve bu standartlara erişim konusuna ilişkin tartışmalara mercek tutmayı amaçlamaktadır. Yazı, önce standardizasyon aracı hakkında kısa genel bilgiler verecek, ardından AB YZ düzenlemesinde öngörülen bu aracın rolünü ele alacaktır. Daha sonra, ilgili ABAD kararı bağlamında uyumlaştırılmış standartların hukuki etkisi ve bu standartlara erişim hakkına ilişkin değerlendirmeler sunacaktır.
I. Avrupa Birliği Hukukunda Standardizasyon Aracı
1970’li yılların sonuna kadar, AB mevzuatının düzenlemeye konu olan alanla ilgili tüm teknik ayrıntıları içermesi gerektiği kabul edilmekteydi. Bu, düzenlemenin konusuyla ilgili tüm ayrıntıların yasama süreci kapsamında tartışılması ve karara bağlanması anlamına gelmekteydi. Ancak, AB üye devlet sayısının artması, üye devletler arasında teknik konularda yaşanan anlaşmazlıklar ve mevzuatın hazırlanmasında yaşanan gecikmeler, teknik gerekliliklerin düzenlenmesine özel sektör aktörlerinin dahil edilmesine zemin hazırlamıştır.[1] Bu çerçevede, 1985 yılında, Bakanlar Konseyi (Konsey), geleneksel uyumlaştırma yaklaşımını değiştiren ‘teknik uyumlaştırma ve standartlara yeni bir yaklaşım’ konulu bir karar kabul etmiştir. Bu karar ile, yasama ve teknik standartlar arasındaki etkileşim, örneğin güvenlik ve tüketiciyi koruma alanlarında yalnızca temel gereklilikleri belirleyen ve belirli teknik standartları oluşturma görevini özel standardizasyon kuruluşlarına bırakan ‘çerçeve direktifler’ aracılığıyla başlamıştır.[2] Bu yeni yaklaşımla AB, kamu sektörünün düzenlemeye konu alanda arzu edilen ilke ve kuralları belirlediği, özel sektörün ise teknik bilgi birikimiyle bu ilke ve kuralların nasıl uygulamaya geçirilebileceğine dair yol gösterdiği bir mekanizma oluşturmuştur. Standardizasyon gibi esnek hukuk araçlarının düzenleyici mekanizmaya dahil edilmesi ile değişikliklere daha kolay uyarlanabilen bir anlayış sunan bu yaklaşım, zamanla AB’nin hukuk alanındaki faaliyetlerinin önemli bir parçası haline gelmiştir.[3]
2012 yılında, AB yasa koyucusu, Avrupa Standardizasyonu hakkında bir düzenleme (1025/2012 sayılı Tüzük) yayımlamıştır. Düzenlemenin 1. maddesinde, bu düzenleme ile amacın, Avrupa standardizasyon kuruluşları, ulusal standardizasyon kurumları, üye devletler ve Komisyon arasındaki iş birliğinin gerçekleştirilmesi, AB mevzuatı ve politikalarını desteklemek amacıyla ürünler ve hizmetler için Avrupa standartlarının ve Avrupa standardizasyon çıktılarının oluşturulması, referans alınabilecek bilgi ve iletişim teknolojileri teknik özelliklerinin belirlenmesi, Avrupa standardizasyonunun finansmanı ve Avrupa standardizasyonuna paydaşların katılımı ile ilgili kuralların belirlenmesi olduğu ifade edilmiştir. Düzenlemenin 2. maddesince standart, tanınmış bir standardizasyon kuruluşu tarafından kabul edilen, tekrarlanan veya sürekli uygulama için hazırlanan ancak uygulanması zorunlu olmayan teknik bir özellik olarak tanımlanmıştır. Buna göre, standart, uluslararası bir standardizasyon kuruluşu (ISO,[4] IEC[5] ve ITU[6]) tarafından kabul edilen ‘uluslararası standart’ olabileceği gibi, bir Avrupa standardizasyon kuruluşu (European Standardisation Organisation - ESO) (CEN,[7] CENELEC[8] ve ETSI[9]) tarafından kabul edilen ‘Avrupa standardı’, Komisyonun AB uyumlaştırma mevzuatının uygulanması için yaptığı talep üzerine kabul edilen ‘uyumlaştırılmış standart’ veya ulusal bir standardizasyon kuruluşu tarafından kabul edilen ‘ulusal standart’ olabilecektir.
II. Avrupa Birliği Yapay Zeka Düzenlemesinde Uyumlaştırılmış Standartlar
AB’nin dijitale ilişkin düzenlemeleri, özellikle 2010’lu yıllardan bu yana dikkat çeken bir ivme kazanmış ve günümüzde dijital alanda çok sayıda yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle önemli gelişmeler kaydetmiştir. Genel olarak AB dijital düzenlemelerinin ikili bir hedef benimsediği, bir yandan teknolojinin hayatımızı geliştirmeye yönelik sunduğu fırsatlardan yararlanmaya devam ederken diğer yandan temel hak ve özgürlüklerimize yönelik ortaya çıkarabileceği riskleri minimize etmeyi amaçladığı söylenebilecektir. Bu ikili hedefin gerçekleştirilmesi doğrultusunda AB yasa koyucusu, geleneksel yasa yapım tekniklerine ek olarak kamu-özel sektör aktörlerinin birlikte iş birliği halinde hareket etmelerini gerektiren karma bir yaklaşım ortaya koymuştur.[10] Bu çerçevede AB, dijital düzenlemelerde davranış kuralları, sertifikasyon ve standartlar gibi çeşitli esnek hukuk araçlarını benimsemiştir. Özellikle teknoloji gibi hızla gelişen ve değişen alanların düzenlenmesinde AB’nin bu kamu-özel sektör aktörlerinin iş birliğini gerektiren mekanizmayı benimsemesinin düzenleme alanına yenilikçi bir yaklaşım getirdiği söylenebilecektir.
AB, dijital stratejisi kapsamında, YZ teknolojilerinin geliştirilmesi, yaygınlaştırılması ve kullanımı için daha iyi koşullar oluşturmak amacıyla YZ’nin hukuki çerçevesine ilişkin çalışmalar başlatmıştır. Komisyon tarafından 2021 yılında önerilen YZ düzenlemesi devam eden yıllarda adından çokça söz ettirmiş ve Avrupa Parlamentosu ve Konsey tarafından 13 Haziran 2024 tarihinde kabul edilerek, 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiştir (madde 113). YZ sistemlerine ilişkin ilk kapsamlı düzenleme olan AB YZ düzenlemesi (2024/1689 sayılı Tüzük), ana hatlarıyla, 2 Ağustos 2026 itibariyle uygulanacaktır (madde 113).
AB YZ düzenlemesinin 40. maddesinde uyumlaştırılmış standartlar düzenlenmektedir. Bu hükme göre, yüksek riskli YZ sistemleri veya genel amaçlı YZ modellerinin, AB Resmi Gazetesi’nde referansları yayımlanan uyumlaştırılmış standartlara veya bunların bir kısmına uygunluğun ilgili hükümlerde belirtilen gerekliliklere veya yükümlülüklere uyum varsayımı anlamına geleceği düzenlenmiştir. Yukarıda da kısaca değinildiği üzere, uyumlaştırılmış standartlar, Komisyon tarafından yapılan talep üzerine kabul edilen bir Avrupa standardını ifade etmektedir. Avrupa Standardizasyonu hakkındaki düzenlemenin 10. maddesi uyarınca uyumlaştırılmış standart prosedürünü başlatmak için Komisyon’un Avrupa standardizasyon kuruluşlarına (CEN, CENELEC ve ETSI) uyumlaştırılmış standart hazırlanması için bir talepte bulunması gerekmektedir. Bu talep üzerine, Komisyon talebinde açıkça belirtilen politika hedefleri dikkate alınarak ve uzlaşmaya dayalı olarak Avrupa standardizasyon kuruluşları tarafından hazırlanacaktır. Komisyon ayrıca talep edilen belgenin içeriğine ilişkin gereklilikleri de belirleyecektir. Uyumlaştırılmış standartların hazırlanmasını takiben Komisyon, standartların talebine uygun olup olmadığını kontrol edecek ve ilgili standartların referanslarını AB Resmi Gazetesi’nde yayımlayacaktır. Burada dikkat çeken husus standartların içeriğinin değil yalnızca referanslarının AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanıyor olmasıdır. Standartların içeriğine erişim ise standardizasyon kuruluşu tarafından belirlenen bir ücretten oluşan telif hakkı kısıtlamalarına tabi tutulmaktadır.[11]
YZ düzenlemesinin 40. maddesinden anlaşıldığı üzere uyumlaştırılmış standartlara uyum, YZ düzenlemesinin gerekliliklerine uyum varsayımı anlamına gelmektedir. Bu bağlamda, uyumlaştırılmış standartlara uyulması düzenlemeye tabi kuruluşlar açısından büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte, YZ düzenlemesinin bağlayıcılığı olmayan, ancak yorum açısından önem taşıyan Dibacesinin 117. paragrafı uyumlaştırılmış standartların gönüllü niteliğine vurgu yapmaktadır. Buna göre, YZ sağlayıcılarının, kendi yorumlarına göre alternatif uygun araçlar kullanarak, düzenlemede belirtilen gerekliliklere uyum sağladıklarını gösterebilecekleri belirtilmiştir. Bu, uyumlaştırılmış standartlara uyumun YZ düzenlemesinin gerekliliklerine uyum varsayımı oluşturmasına rağmen, YZ sağlayıcılarının bunları takip etmekle hukuken (de jure) yükümlü olmadıklarını vurgulamak açısından önemlidir.
Her ne kadar teorik olarak, düzenlemeye tabi kuruluşların uyumlaştırılmış standartlara uymakla hukuki olarak yükümlü olmadıkları belirtilse de pratikte uyumlaştırılmış standartların sanıldığı kadar gönüllü araçlar olmadıkları gözlemlenmektedir.[12] Zira, bu standartlar Komisyon aracılığıyla ve Komisyon’un denetiminde hazırlanmakta olup YZ düzenlemesine dair temel gereklilikleri karşılamanın görece daha ucuz, hızlı ve güvenli bir yolunu sunmaktadır.[13] Bu husus ise hukuken (de jure) bağlayıcılığı bulunmayan uyumlaştırılmış standartların fiilen (de facto) bir bağlayıcılık ortaya koyduğu sonucuna yaklaştırmaktadır. Uyumlaştırılmış standartların bağlayıcılığının kabulü ise erişimi telif hakkı ile korunan ve kısıtlanan bu standartlara erişim hakkını, Avrupa Birliği’nin İşleyişi Hakkında Antlaşma’nın 15. maddesinin 3 fıkrası ile Avrupa Birliği Temel Haklar Şartı’nın 42. maddesi uyarınca tartışmaya açmaktadır. Bu bağlamda, ABAD’ın konuya yaklaşımı yol gösterici olabilecektir.
III. Public.Resource.Org Kararı Çerçevesinde Uyumlaştırılmış Standartların Hukuki Etkisinin Değerlendirilmesi
2024 yılında ABAD, uyumlaştırılmış standartların hukuki etkisine ve bu standartlara erişim hakkına dair önemli bir karar vermiştir. Karara konu olay, 2018 yılında Public.Resource.Org ve Right to Know isimli iki kâr amacı gütmeyen kuruluşun, oyuncakların güvenliğine dair hazırlanmış dört uyumlaştırılmış standarda erişim için Komisyon’a başvuru yapmasını içermektedir. Ancak Komisyon, yapılan bu başvuruyu 2001 tarihli Avrupa Parlamentosu, Konsey ve Komisyon belgelerine kamunun erişimi hakkındaki düzenlemenin 4. maddesinin 2. fıkrası özelinde, fikri mülkiyet dahil olmak üzere, gerçek veya tüzel kişilerin ticari çıkarlarının bulunmasını gerekçe göstererek reddetmiştir. Bunu takiben, bu iki kuruluş, söz konusu Komisyon kararının iptali amacıyla Genel Mahkeme nezdinde iptal davası açmıştır. Ancak Genel Mahkeme’nin davayı Komisyon lehine neticelendirmesi üzerine, davacılar Adalet Divanına temyizen başvurmuşlardır.
Public.Resource.Org davasında Adalet Divanı, uyumlaştırılmış standartların yayımlanmasında ticari çıkar istisnasının uygulanmasını önleyebilecek üstün kamu yararı olup olmadığı sorusunu ele almıştır.[14] Divan, incelemesinde, 2016 yılında James Elliot Construction davasında verdiği, referansları AB Resmi Gazetesi’nde yayımlanan uyumlaştırılmış standartların hukuki etkileri nedeniyle AB hukukunun bir parçasını oluşturduğu yönündeki kararını hatırlatmıştır.[15] Divan, Avrupa standardizasyon sisteminde Komisyon’un oynadığı merkezi rolü vurgulayarak,[16] standartların hazırlanmasının özel sektör aktörlerine devredilmiş olsa bile, bir uyumlaştırılmış standardın hazırlanmasını talep etme yetkisinin yalnızca Komisyon’da olduğunu belirtmiştir.[17] Uyumlaştırılmış standartlara uyumdan kaynaklanan hukuki etki ile ilgili olarak, Divan, bu standartlara uyumun zorunlu olmamasına rağmen, ilgili düzenlemelerin temel gerekliliklerine uygunluk varsayımı anlamına geldiğini belirtmiş ve AB pazarına mal veya hizmetlerin girebilmesi ve pazarda serbestçe dolaşabilmesi için uygunluk varsayımının önemli olduğunu eklemiştir.[18] Teorik olarak gönüllü niteliğinin aksine, Divan, bu standartlara uyumdan başka bir prosedür arayışına girmenin ekonomik ve idari açıdan zor, hatta imkansız olabileceğini de belirtmiştir.[19] Divan, hukukun üstünlüğü ilkesi ile paralel şekilde, AB hukukunun bir parçası olarak kabul edilen uyumlaştırılmış standartlara erişimin, hem bu standartların bireylerin hak ve yükümlülüklerine dair hususları belirtebilmesi hem de belirli bir ürün veya hizmetin söz konusu mevzuatın gerekliliklerine uygun olup olmadığının ilgililerce kontrol edilebilmesi açısından önemli olduğunu belirtmiştir.[20] Adalet Divanı, Genel Mahkeme’nin uyumlaştırılmış standartlara erişim konusunda kamu yararının bulunmadığına ilişkin kararının hukuka aykırı olduğunu, uyumlaştırılmış standartlara erişimde üstün bir kamu yararı bulunduğunu gerekçe göstererek bozmuştur.[21]
Sonuç
Public.Resource.Org kararı, ana hatlarıyla 2026 yılı itibariyle uygulanacak olan AB YZ düzenlemesinin öngördüğü ilke ve kurallara uyumda YZ sistemleri kullanılarak oluşturulan ürün ve hizmetlerin AB pazarına girebilmesi ve pazarda serbest dolaşımdan faydalanabilmesi adına önemli notlar içermektedir. Public.Resource.Org kararı ile ABAD, uyumlaştırılmış standartların hukuki etkisine ilişkin soruları belli bir ölçüde cevaplamış ve uyumlaştırılmış standartların bağlayıcı bir etkisi olduğunu göstererek uyumlaştırılmış standartlara erişimde üstün bir kamu yararı bulunduğunu belirtmiştir. YZ düzenlemesinde öngörüldüğü üzere uyumlaştırılmış standartlara uyum YZ düzenlemesinin gerekliliklerine uyum varsayımından yararlanacaktır. Bu çerçevede AB hukukunun bir parçası olarak kabul edilen ve bağlayıcı etki doğuran bu standartlara erişim hakkında üstün kamu yararının bulunduğunun kabulü önemli bir adımdır. Ancak, bu karar, konu ile ilgili tüm soru ve sorunları ortadan kaldırmamaktadır. Zira, uyumlaştırılmış standartların proaktif olarak yayımlanıp yayımlanmayacağı, eğer yayımlanacaksa, bu standartların kim tarafından ve nasıl erişime açılacağı ve standartların hala telif hakkı korumasına tabi olup olmayacağı gibi bir dizi soru cevaplanmayı beklemektedir.[22] Yakın gelecekte bu soruları yanıtlamak, YZ alanında da uygulanacak olan uyumlaştırılmış standartlara erişimin nasıl sağlanacağı ve kurumların telif hakkı korumasına ilişkin bir reforma gidip gitmeyeceklerinin anlaşılması açısından önemlidir.
Bu yazıya atıf için: Esra Demir, “Telif Hakkıyla Korunan Yapay Zekaya İlişkin Uyumlaştırılmış Standartlara Erişim Hakkı: Avrupa Birliği Adalet Divanı’nın Public.Resource.Org Kararı Çerçevesinde Kısa Bir Değerlendirme”, Yaşayan Avrupa Birliği Hukuku Blogu, 1/12/2025, Link: <https://yasayanabhukuku.blogspot.com/2025/12/C-P-588-21.html>
Bu yazıyı faydalı buldunuz mu? Hiç bir içeriği kaçırmayın bizi takip edin.
[1] Rob van Gestel ve Hans-W. Micklitz, ‘European Integration through Standardization: How Judicial Review Is Breaking down the Club House of Private Standardization Bodies’ (2013) 50(1) Common Market Law Review 145, 156.
[2] Linda Senden, ‘Soft Law, Self-Regulation and Co-Regulation in European Law: Where Do They Meet?’ (2005) 9(1) Electronic Journal of Comparative Law, 13; Annalisa Volpato, ‘The publicity of EU law and the privatization of EU digital regulation’ (2024) 31(3) Maastricht Journal of European and Comparative Law 319, 327; Rob van Gestel ve Hans-W. Micklitz, ‘European Integration through Standardization: How Judicial Review Is Breaking down the Club House of Private Standardization Bodies’ (2013) 50(1) Common Market Law Review 145, 154; Björn Lundqvist, ‘EU:s Technical Standards and Rule of Law’ (2024) Faculty of Law, Stockholm University Research Paper No. 106, 3.
[3] Bartolomeo Cappellina ve diğerleri, ‘Ever more soft law? A dataset to compare binding and non-binding EU law across policy areas and over time (2004–2019)’ (2022) 23(4) European Union Politics 741, 754.
[4] International Organisation for Standardisation.
[5] International Electrotechnical Commission.
[6] International Telecommunication Union.
[7] European Committee for Standardisation.
[8] European Committee for Electrotechnical Standardisation.
[9] European Telecommunications Standards Institute.
[10] Bert-Jaap Koops ve Ronald Leenes, ‘Privacy regulation cannot be hardcoded. A critical comment on the ‘privacy by design’ provision in data-protection law’ (2014) 28(2) International Review of Law, Computers & Technology 159, 166.
[11] Alexandru Soroiu, ‘The Fall of The Great Paywall for EU Harmonised Standards - The CJEU Dismantles EU Standardisation in C-588/21 P (Public.Resource.Org)’ (19 Mart 2024) Verfassungsblog <https://verfassungsblog.de/eu-harmonised-standards/>; Olia Kanevskaia, ‘Is it really all about the money? The future of European standardization after PublicResourceOrg’ (2025) 16 European Journal of Risk Regulation 344, 345.
[12] Michael Veale ve Frederik Zuiderveen Borgesius, ‘Demystifying the Draft EU Artificial Intelligence Act: Analysing the good, the bad, and the unclear elements of the proposed approach’ (2021) 4 Computer Law Review International 97, 105.
[13] van Gestel ve Micklitz, 157.
[14] Case C-588/21 P, Public.Resource.Org and Right to Know v. Commission and Others, ECLI:EU:C:2024:201, 50.
[15] Public.Resource.Org, 70-71.
[16] Public.Resource.Org, 72.
[17] Public.Resource.Org, 73.
[18] Public.Resource.Org, 74.
[19] Public.Resource.Org, 75.
[20] Public.Resource.Org, 81-82.
[21] Public.Resource.Org, 85.
[22] Bkz: Soroiu, ‘The Fall of The Great Paywall for EU Harmonised Standards’; Kanevskaia, 347; Lundqvist, 2; Sunimal Mendis ve Olia Kanevskaia, ‘Harmonized technical standards under EU copyright: the Public.Resource.Org judgment’ (22 Temmuz 2024) The IPKat <https://ipkitten.blogspot.com/2024/07/harmonized-technical-standards-under-eu.html>.

No comments:
Post a Comment